Estetik yaptırmak isteyenlere önemli tavsiyelerde bulunan Bademkıran, vatandaşlara da uyarılarda bulundu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Rena Bademkıran, medikal estetik alanında 6 yılı aşkın süredir önemli çalışmalara imza atarken, onlarca kongre ve eğitimlere katılıyor. Kasım 2023 tarihinden itibaren özel muayenehanemde hastalarına hizmet veren Bademkıran, kentte kendi alanında yaptığı başarılı çalışmalarla adından söz ettiriyor. Özellikle son dönemlerde Allobast Kök hücre tedavisi olarak tabir edilen ve 0-3 günlük yeni doğa çocuğun sünnet derisinden elde edilen fibroblast hücreler ile tedavi yöntemi gerçekleştiren Bademkıran, bu tedavi yöntemi ile ilgili de merak edilenleri anlattı.
''İNSANLARIMIZ DİKKAT ETMELİ''
Uzman Dr. Rena Bademkıran, özellikle sosyal medya mecralarında ve haberlerde özellikle son dönemde estetik komplikasyonlarını oldukça sık duymaya başladıklarını ifade ederek, ne yazık ki medikal estetik işlemleri güzellik merkezleri, kuaförler gibi merdiven altı yerlerde uygulanmaya başlandığını sahte botoks ve sağlık bakanlığı onaylı olmayan ürünlerin kullanımının arttığına dikkat çekerek, vatandaşlara uyarılarda bulundu. Bademkıran,''Sosyal medya mecralarında ve haberlerde özellikle son dönemde estetik komplikasyonlarını oldukça sık duymaya başladık. Ne yazık ki medikal estetik işlemleri güzellik merkezleri, kuaförler gibi merdiven altı yerlerde uygulanmaya başlandı. Sahte botoks ve sağlık bakanlığı onaylı olmayan ürünlerin kullanım sıklığı oldukça arttı. Bu durum komplikasyonların daha sık ortaya çıkmasına ve kişilerin mağdur olmasına neden olmaktadır. Non invaziv işlemlerde amaç her zaman abartı görünümden kaçınmak ve kişiye uygun daha doğal, kişinin ihtiyacına yönelik işlemler planlanmalıdır. Onaylı ve doğru ürünler kullanarak kişilerde zamanla ortaya çıkan deformasyonları düzeltmek ve eksikleri tamamlamak kişilerin daha sağlıklı bir görünüme sahip olmalarını sağlayacaktır. Tıp her alanda olduğu gibi medikal estetik alanında da çok hızlı gelişmeler kaydediyor. Biz hekimler mesleğimiz gereği her zaman yenilikleri takip etmek ve hastalarımız için en uygun tedaviyi planlamak, uygulamak ve işlem sonrası hastamız takip etmek durumundayız. Her hekimin bunun bilincinde olması gerektiği kanıdayım''dedi.
EKSOZOM NEDİR?
Uzman Dr. Rena Badem Kıran, en çok merak edilen konulardan birisi olan eksozom tedavisi ile ilgili kadın doğum, plastik cerrahi, ortopedi, dermatoloji gibi tıbbın farklı alanlarında kullanıldığını aktararak,''''Eksozomlar, hücreler tarafından üretilen ve çevrelerine salınan küçük, zara sahip mikro veziküllerdir. Genellikle 30-150 nanometre çapında olan bu veziküller hücre içindeki belirli molekülleri ( DNA, RNA, micro RNA, proteinler, lipitler) taşıyarak hücreler arası iletişimi sağlarlar. Eksozomlar hücreler arasında iletişimi sağlayan ve hücresel bilgi ve sinyalleri taşıyan mikro- keseciklerdir. Hücresel düzeyde farklı işlevleri yerine getirdikleri için birçok sağlık sorunun tedavisinde kullanılabiliyor. Eksozom iyileşmeyi hızlandırma, cilt dokusunu yenileme, enflasyonu azaltma, yara izini azaltma ve saç foliküllerini uyarma gibi yenileyici ve geliştirici olarak medikal estetik alanında kullanılmaktadır''dedi.
''CİLDİ YAŞLANMA BELİRTİLERİNE KARŞI KORUR''
Cilt dokusunu yenileme, enflasyonu azaltma, yara izini azaltma ve saç foliküllerini uyarma gibi durumlarda kullanılan eksozomun cilt üzerindeki etkisi ile ilgili de konuşan Bademkıran, ''Yenileyici ve geliştirici olarak medikal estetik alanında kullanılmaktadır Eksozomlar, hücre yenilenmesini teşvik eder. Cilt hücrelerine büyüme faktörleri, sitokinler ve genetik materyal taşıyarak, cilt hücrelerinin re jenerasyonunu destekler. Bu, yara iyileşmesi, cilt yenilenmesi ve cildin genel onarım sürecinde önemli bir rol oynar. Fibroblastarı uyararak kolajen üretimini arttırdığı için cildin elastikiyetini ve sıkılığını arttırır, ince kırışıkları açar, cildi yaşlanma belirtilerine karşı korur. Anti-inflamatuar ve antioksidan etkilerinden dolayı akne, egzama ve rozacea gibi cilt hastalıklarının tedavisinde kullanır. Melanositleri etkileyerek ciltteki pigmentassyonun düzenlenmesine yardımcı olur, cilt tonunu eşitler. Cilt bariyerini güçlendirerek nem kaybını önler. Cildin nemli, yumuşak ve esnek kalmasını sağlar''ifadelerini kullandı.
''EKSOZOM SAÇ ÜZERİNDE ETKİLİDİR''
Rena Bademkıran eksozom tedavisinin saç üzerinde de önemli etkilerinin olduğunu belirterek,'' Eksomozomlar, saç köklerine büyüme faktörleri ve biyoaktif molekülleri taşıyarak saç folküllerinin aktivasyonunu sağlar. Saç döngüsünün anagen (büyüme) fazını uzatarak saç büyümesini teşvik eder ve saç dökülmesini azaltır. Uyku halindeki saç foliküllerini yeniler, onarır ve yeniden aktif hale getirir.
Anti-enflamatuar etki sayesinde saçlı derideki enflamasyonu azaltır, saç köklerinin sağlıklı kalmasını sağlayarak saç dökülmesinin önlenmesine yardımcı olur. Eksozomlar, kan akışını arttırır artan kan akışı saç foliküllerine daha fazla oksijen ve besin taşınmasını sağlayarak, saçın daha sağlıklı ve gçlü çıkmasını teşvik eder. Saçın yoğunluğunu arttırır, saç foliküllerinin sayısını artırarak ve mevcut saç foliküllerin verimliliğini artırarak, saçların daha kalın ve dolgun görünmesini sağlar. Saç dökülmesine neden olan hormonların dengelenmesine yardımcı olur. Özellikle androgenetik alopesi (erkek tipi saç dökülmesi) gibi durumlarda horon dengesi üzerindeki etkileri araştırılmaktadır''ifadelerinde bulundu.
SÜNNET DERİSİNDEN ELDE EDİLEN HÜCRELER
Rena Bademkıran, Allobast diye tabir edilen ve 0-3 günlük yeni doğa çocuğun sünnet derisinden elde edilen fibroblast hücreler ile tedavi yöntemi gerçekleştirdiklerini ifade ederek, genç görünüm sağladıklarını söyledi. Bademkıran, Allobast Kök Hücre Tedavisi ile ilgili'' Sünnet dersinden elde edilen fibroblast hücreleri yüksek teknolojiye sahip çeşitli laboratuvar ortamında çoğaltır ve enjeksiyona hazır hale getirilir. Bu hücrelerin yüksek yenilenme özelliği var. Genç ve taze oldukları için daha hızlı çoğalırlar ve kollajen üretimi daha yoğundur. Yaşlanmamış olduklarından hücresel fonksiyonları daha aktiftir. Hücrelerin metabolik faaliyetleri hızlıdır ve büyüme faktörleri acısından zenindir, bu da cildin daha hızlı onarılmasını sağlar. Kollajen ve elastin üretimini tetikleyerek cildin elastikiyetini ve yapısını korur.
Yeni doğan dokusu, yaşlı bireylerin dokusuna göre daha az çevresel zararlara maruz kalmıştır, bu nedenle enfeksiyon veya patojen taşıma riski düşüktür. Tedavi süreçlerinin daha güvenli olmasını sağlar. Biyouyumluluk açısında genellikle daha az sorun çıkarır ve bağışıklık sistemi tarafından reddedilme riski düşüktür. Bu avantajları nedeniyle alloblast uygulaması estetik dermatoloji, yara iyileşmesi ve rejeneratif tıpta uygun olarak tercih edilmektedir. Alloblast uygulaması son derece basit. Kişiden cerrahi olarak herhangi bir parça alınmıyor, uygulama yapılacak kişiye randevu verilir, hastanın adına alloblast talep edilir. Uygulama yapılacak gün ve saatte soğuk zincirle 5 cc şeklinde ürün gelir, hastanın cildi temizlenir, anestezik krem sürüldükten 20 dk. Sonra işleme başlanır, işlem mezoterapi iğnesi dediğimiz küçücük iğnelerle papül şeklinde cilde enjekte edilir''dedi.
UYGULAMA SONRASI DİKKAT EDİLECEK HUSULAR
Rena Bademkıran Allobast Kök Hücre Tedavisi sonrası dikkat edilmesi gereken konular ile ilgili ise, ''İşlemin yapıldığı ilk 24 saat işlem bölgesine temas etmemek, bölgeyi temiz ve kuru tutmak önemlidir. İşlemden sonra sıcak suyla duş almak. Hamam, sauna, ağır egzersiz gibi aktivitelerden kaçınılmalıdır.
İşlem bölgesine makyaj yapmaktan veya kozmetik ürünler uygulamaktan kaçınılmalıdır. İşlem sonrası cildi güneşin zararı ışınlarına karşı korumak için hastaya güneş koruyucu sürmesi önerilir''diye konuştu.
Kaynak: KentHaber27.com
HABER KAYNAĞI : AIGF