Süryani ve Ezidilerden Ramazan’da Anlamlı Yardım

Süryani iş insanı Yılmaz Hiçbezmez ve Ezidi iş insanı Faik Kaleli, ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılmak üzere nakdi yardımda bulundular.Her iki isim de, “Mardin’in bin yıllık kardeşlik geleneğinin Ramazan’da daha da güçlenmesi gerektiğine” vurgu yaparak, “Farklılıklarımızın zenginlik olduğu bu topraklarda, ihtiyaç sahiplerine sahip çıkmak hepimizin ortak sorumluluğu” mesajını verdiler.

Yardımlar İhtiyaç Sahiplerine Ulaştırıldı

Toplanan yardım tutarı, market ve gıda alışverişinde kullanılmak üzere yardım kartlarına yüklendi. Yardım kartları, AK Parti Mardin İl Sosyal Politikalar Birim Başkanlığı ve STK temsilcileri aracılığıyla kentteki ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıldı.

AK Parti Mardin İl Başkanı Mehmet Uncu, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“İl yönetim kurulu listemizi oluştururken Mardin’in çok kültürlü yapısını ve kardeşlik geleneğini gözeterek hareket ettik. Bu topraklarda yüz yıllardır kardeşçe yaşayan Süryani ve Ezidi toplumlarını temsilen, Süryanilerden Yılmaz Hiçbezmez’i ve Ezidilerden Faik Kaleli’yi özellikle yönetimimize dahil ettim. Bugün onların öncülüğünde gerçekleşen bu yardım çalışması, sadece maddi bir destek değil, aynı zamanda birlik ve beraberlik mesajıdır.”

Başkan Uncu ayrıca, gösterdikleri duyarlılıktan dolayı Yılmaz Hiçbezmez ve Faik Kaleli’ye teşekkür ederek, “Mardin’de her zaman birlikte olduk, birlikte oldukça da güçlendik. Bu güzel katkılarından dolayı her iki iş insanımıza da gönülden teşekkür ediyorum” dedi.

Mardin’in Çok Kültürlü Kimliği Ramazan’da Pekişiyor

Mardin, tarih boyunca Süryani, Ezidi, Kürt, Arap ve Türklerin bir arada yaşadığı bir mozaik şehir olarak öne çıkıyor. Ramazan ayında bu kültürler arası dayanışma, iftar sofralarından yardım kampanyalarına kadar pek çok alanda kendini gösteriyor. Özellikle son yıllarda farklı inanç gruplarının ortak projelerde yer alması, kentteki sosyal uyumu güçlendiren önemli bir unsur olarak değerlendiriliyor.

“Birlikte Daha Güçlüyüz”

Mardin’deki bu örnek dayanışma, yalnızca dini değil, insani değerler etrafında kenetlenmenin mümkün olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Ramazan’ın birleştirici ruhu, kentte yaşayan tüm toplulukları aynı amaç için bir araya getirirken, Türkiye’ye de umut veren bir tablo gösteriyor ki: “Birlikte Daha Güçlüyüz.”