Vizyoner yol haritası hazırladık Toraman, Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan ve kadim tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan, bir zamanlar “Küçük Buhara” olarak anılan Gaziantep’in, ticaret ve kültürlerin birleştiği, İstiklal Savaşında verdiği benzersiz kahramanlıklarla “Gazi” unvanına sahip olmuş milli birlik ve beraberliğin simge bir şehir olduğunu söyledi.
Zengin kültürel mirası, tarihi yapıları, ünü ülke sınırlarını aşan Gaziantep’in mutfağı ile UNESCO'nun gastronomi alanında “Yaratıcı Şehirler Ağı"na giren, sanayi ve ticaretin merkezi, Türkiye’nin 6. Büyük ekonomisi ve bölgenin parlayan yıldızı olduğunu vurgulayan Toraman, “1973 yılından bu yana şehrimizin ve bölgenin gelişiminde rol alan Gaziantep Üniversitesi’nin kendisinden beklenen katma değeri oluşturabilen, sanayi ve şehirle iç içe girişimci bir üniversite olabilmesi için gereken şekilde yönetiminde; Türkiye Yüzyılı amacı ve Yükseköğretim Kurumumuzun Stratejik planı bağlamında; Yeni Nesil Hedef Üniversite sloganıyla üniversitemizi en iyi yapmaya, ulusal ve uluslararası arenada hak ettiği konuma taşıyacağına inandığımız vizyoner yol haritamızı hazırladık” diyerek projelerini açıkladı.
Yeni başarı hikayeleri oluşturan hedeflenen üniversite
Rektör adayı Toraman tarafından yapılan açıklamada, temel amacın; ulusal ve uluslararası düzeyde önde gelen, yenilikçi, rekabetçi ve topluma katkı sağlayan yeni nesil bir araştırma üniversitesi olması yine bölgesel ve ulusal inovasyon ekosisteminde yeni başarı hikayeleri oluşturan aktif yeni nesil bir hedef üniversite olması olduğu belirtildi. Bunların sonucunda dünya sıralamasında ilk 1000’e, URAP sıralamasında ilk 10’a giren, Türkiye’nin net sıfır ve yeşil kalkınma hedeflerine uyumlu bir ekosistemde üniversitesi olması bekleniyor.
Bilimin ışığında yönetim anlayışı
Yönetim işinin bilimsel bir alan olduğunu ve bilim alanında başarılı bir yönetimin nasıl olacağının net biçimde ortaya konulduğunu belirten Toraman; “Bilimin ışığında, üniversitenin gerçek durumunun anlaşılması ve paydaşların etkin katılımı ile üniversitenin başarılı olmasının önünde hiçbir engel olmadığını söyledi. Rektörün gerçek görev tanımına dönerek görevini sürdürmesi durumunda birçok şeyin düzeleceğini söyledi.
Yine rektör olması halinde ekibinin kırmızı çizgileri olarak temel yönetim anlayışının aşağıdaki kriterleri esas alacağını açıkladı.
Akademik özgürlük ilkesiyle hareket ederek bilim insanlarının her türlü baskı vb. mobbinglerden uzak olarak bilimsel çalışmalarını yapmalarına yönelik ortam oluşturulacağını anlatan Toraman, “Akademik performans dayalı yönetim anlayışı” olacaktır. Kişiler sadece performansları, bilime, devlete ve kuruma katkılarına göre değerli kılınacaklardır. Kurumun kişisel hesaplaşmalar için kullanılmasına hiçbir şekilde müsaade edilmeyecektir. Yönetişim anlayışı içerisinde otoritenin ortak kullanımı, paylaşımı önemli olacaktır. Çoğunluğun baskın görüşü yerine bazen azınlık görüşü bile olsa kurum için en faydalı görüşler dikkate alınacaktır. Üniversitenin toplumdaki paydaşlarını temsil edecek Sivil senato (danışma kurulu) kurulacak, birimlerin danışma kurulları oluşturulacak ve öğrencilerin yönetimde daha aktif katılımı sağlanacaktır. Önemli kararlar alınırken üniversite içi ve dışı tüm birincil paydaşların görüşleri alınacaktır. Kurumsallaşmanın daha da artmasına yönelik YÖKAK ve diğer süreçler titizlikle dikkate alınacaktır. Kurumun nicelik yerine niteliğinin geliştirilmesi bazı durumlarda yalınlaşmasına yönelik adımlar atılacaktır. Kurumda en önemli kriterlerden biri şeffaflık olacaktır. İdari, akademik tüm kararlar bu ilke doğrultusunda alınacaktır. Performans ve liyakat bazlı değerlendirme ilkesiyle kaynak kullanımında etkinlik ve verimlilikle Sinizm ve kırılgan cam sendromlarına son verilecektir. Kurumda herhangi bir nedenle küsme vb davranışlarla kendi kabuğuna çekilmiş herkesin tekrar sürece kazandırılması için gereken neyse yapılacaktır. Kurumun insan kaynaklarının maksimum kullanımı temel önceliklerde olacaktır. Araştırma hastanesinden ayrılmaların temel sebepleri analiz edilerek ülkedeki genel durumla ilintili yapısal sorunların dışında kalan kurumsal sorunların hızlıca tespit edilerek çözülmesine odaklanılacaktır. Entegre stok yönetimi anlayışı hakim kılınarak israf önlenecektir. Dijital dönüşüm ve veri odaklı karar alma yönünde hızlı ve bilinçli kararlar alınabilecek, veri tabanlı stratejiler oluşturulabilecek ve tüm süreçlerde verimlilik artacaktır. Sürekli iyileştirme ile yönetim ve karar alma mekanizmalarında süreç, metot ve uygulamaların olabildiğince verimli, kesin ve etkili sonuçlar vermesi sağlanacaktır. Yönetimde hesap verebilirlik tüm kademe yönetimler için temel ilkedir. Kurumun iletişim stratejik planı hazırlanacaktır. Kapsamlı ve güçlü bir Basın ve Halkla ilişkiler birimi oluşturularak Üniversitemizin ve diğer bağlı birimlerin tüm internet ve sosyal medya mecralarında, küresel ölçekte, yoğun ve etkin tanıtımı yapılacak, takip edilebilirliği ve görünürlüğü arttırılacaktır. Finansal sürdürülebilirlik stratejileri: Teknoloji transferi, araştırma projeleri, danışmanlık hizmetleri verilerek gelir kaynağı çeşitliliği arttırılırken, idari yönetim süreçlerinin iyileştirilmesi, enerji tasarrufu gibi önlemlerle maliyetler düşürülür ve gider kaynakları analiz edilerek, gereksiz harcamalar önlenir. İnsan kaynakları gelişiminde özellikle idari personelin yetenek haritası çıkarılacak ve hayat boyu öğrenme bağlamında eksiliklerinin tamamlanmasına odaklanılacaktır. Kişilerin yeteneklerine göre doğru yerde çalıştırılmasına imkan sağlanacaktır. Kişisel ilişkilerle hiç kimsenin hak etmediği pozisyonda kalmasına müsaade edilmeyecektir” diye konuştu.
6 Ana Başlıkta Dikkat Çekici Projeler ve Çözüm Önerileri
Toraman, Gaziantep üniversitesinin mevcut durumunu analiz ederek YÖK’ün stratejik planı ve üniversite izleme raporları bağlamında üniversitenin daha ileriye gitmesine yönelik görüşlerini 6 ana başlıkta topladığını açıkladı
Eğitim ve Öğretimde Mükemmeliyetçilik
Eğitim ve öğretimde mükemmelliğe önem vereceklerini vurgulayan Toraman, “bizim hedefimiz tüm programların akreditasyonunu 4 yıl içinde tamamlamak. Öğrenci memnuniyetinde yıllık %10 artış sağlamaktır. Önerilerimiz ise, yenilikçi öğretim yöntemlerini ve eğitim teknolojilerini yaygınlaştırılacak. Birim bazlı ihtiyaç analizleri yapılarak öğrenme süreçlerindeki eksilikler belirlenecek. İhtiyaç analizi sonucunda birimlerin fiziksel, insan kaynakları ve donanım bağlamında eksikliklerinin giderilmesi temel öncelik olacaktır. Eğitim teknolojilerinin yaygın ve sürdürülebilir kullanımına önem verilecektir. Cerrahi ve girişimsel işlemlerdeki eğitim standardını geliştirmeye yönelik olarak ‘Simülasyon Laboratuvarı’ kurulacaktır. Asistan eğitiminde teknolojinin kullanım etkinliği arttırılacaktır. Sektör temsilcileri, iş insanları ve girişimcilerle birlikte ‘Ortak Akıl Kültürüne’ dayalı iş birliği içerisinde tüm ders programları sektör ihtiyaçlarına göre güncellenecektir. Ölçme ve değerlendirme süreçleri yeniden gözden geçirilerek, en yenilikçi yöntem ve tekniklerin kullanımına yönelik planlar geliştirilecektir. Tüm birimlerde objektif, yenilikçi ve öğrencinin çok yönlü değerlendirmesini sağlayan yöntemler kullanımı sağlanacaktır. Öğrenci odaklılık ve öğrencinin nitelikli biçimde yetişmesi en temel önceliğimiz olacaktır. 4 yıl içerisinde Akreditasyon süreci tüm birimlerde tamamlanacaktır. Yapılacak ikili uluslararası işbirliği anlaşmalarıyla hibrit ortak doktora programları açılacaktır. Öğrencilerin staj (7+1) yapabilmelerine yönelik gerekli köklü düzenlemeler yapılacaktır. Bununla ilgili olarak kamu kurumları, sanayi ve ticaret odaları ile özel sektörle gerekli iletişim ve işbirliği ilgili mevzuat çerçevesinde kurulacaktır. LLP/Erasmus öğrenim ve staj hareketliliği uygulamaları daha da yaygınlaştırılarak, etkin biçimde sürdürülmesine yönelik yeni ikili anlaşmalar yapılacaktır. ABD, İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerle öğrenci ve öğretim üyesi çift yönlü ikili değişim programları başlatılacaktır. Engelli öğrencilerin üniversiteye erişimi ve öğrenim imkânlarından bütünüyle yararlanabilmeleri ve öğretime katılımlarının sağlanmasına yönelik uygulamalar arttırılacak ve engelli öğrenciler için erişilebilirlik standartları yükseltilecektir. Her bölümden başarılı en az bir öğrencinin 1 haftada olsa yurtdışı deneyim sağlamasına yönelik projeler hazırlanacaktır. Yaşam boyu öğrenme fırsatları artırılacaktır” dedi.
AKADEMİK BAŞARI ARTACAK
Araştırma ve İnovasyonda liderlik kavramıyla hareket edeceklerini anlatan Toraman, “Mevcut durumda 2020 yılı itibariyle 1784 olan makale sayısı, Eylül 2024 itibariyle 694’e kadar düşmüştür. 2022 ve öncesi yıllara ait istatistiki bilgileri içeren YÖKAK raporuna göre SCI, SSCI ve A&HCI endeksli dergilerdeki yıllık yayın sayısının 2022 yılında bir önceki yıla göre %9 düşüş gösterdiği, benzeri şekilde öğretim üyesi başına SCI, SSCI ve A&HCI endeksli dergilerdeki yıllık yayın sayısının da 0,728’e gerilediği, atıf sayısı, atıf puanı, Q1 yayın sayısı ve oranlarının, toplam yayın sayısının, alan ağırlıklı atıf endeksinin, uluslararası işbirliği ile yapılan yayın sayısının, tamamlanan dış destekli proje sayısının, öğretim üyesi başına düşen lisansüstü öğrenci sayısının düşüş gösterdiği gözlemlenmektedir. Bizim hedefimiz URAP sıralamasında ilk 10'a, dünya sıralamalarında ilk 1000'e girmek. Aday araştırma üniversitesi statüsünden araştırma üniversitesi statüsüne geçmektir. Bunun için de Multidisipliner araştırmaları teşvik etmek ve desteklenecek, Uluslararası işbirliklerini ve ortak yayınları artırılacaktır. Teknoloji transfer ofisini güçlendirmek ve patent sayısını artırılacak, Üniversitelerin sıralamasında kullanılan tüm parametreleri göz önünde bulundurarak yapay zeka entegreli akademik destek yazılımı oluşturmak ve bu yazılım aracılığıyla üniversitenin ARGE ve yayınlar konusunda anlık değişim ve gelişimleri takip edilecek, Öğretim üyeliğine atanma ve görevde yükselme kriterleri üniversitelerin sıralamalarında kullanılan tüm kriterleri dikkate alarak güncellenecektir. Örneğin QS sıralamasında bilim insanı tanınırlığı da atanma ve diğer süreçlerde dikkate alınacak kriterlerden biri olacaktır. Bilim insanlarının sadece yayın yapması değil bilgi ve teknolojiyi transfer etmelerini yaygınlaştıracak ARGE yönetim modeli uygulanacaktır. Birim bazlı ihtiyaç analizleri ve sorun analizi yapılacak ve her birimin bilimsel niteliğinin geliştirilmesine yönelik bağlamsal çözüm önerileri geliştirilecektir. BAP'ta etkili ve verimli bir destek birimi oluşturularak akademik birimlerde sürekli proje eğitimleri verilecektir. Tüm akademik personelin yabancı dille iletişim kurabilmesi, mesleki ve/veya alana özgü teknik yabancı dili kullanabilmesi, uluslararası yayınları yeterli düzeyde izleyebilmesi, yabancı dilde yazışabilme yeteneklerine sahip olabilmesi için gerekli kurs ve eğitim süreçleri, öncelikli olarak Üniversitenin kendi mevcut imkanları kullanılarak, uygulamaya konacaktır. Devamında, yurtdışındaki üniversiteler ile ortak işbirliği anlaşmalar yapılarak, belirli bir süreç dahilinde, mevcut eğitim ve öğretim faaliyetleri aksatılmadan, akademik personelin kısa süreli (minimum 3 ay -maksimum 6 ay) yurtdışına gönderilmesine yönelik programlar oluşturulacaktır. Uluslararası iş birliklerine dayalı kaliteli akademik yayınlar daha fazla teşvik edilecektir. SCI ve SSCI kapsamında bilimsel yayınlar üreten araştırmacılar oluşturulacak destek altyapısıyla teşvik edilecek ve ödüllendirilecektir. Multidisipliner araştırmalar desteklenerek akademik birimler arasındaki işbirliği ve ortak çalışma olanakları geliştirilecektir. Yapılacak uluslararası işbirliği anlaşmalarıyla, doktora sonrası orta ve uzun süreli burslar ve sabbatical uzun süreli doktora sonrası çalışmaları için akademik personel özendirilecektir ve fırsatlar oluşturulacaktır. Yapılacak ikili uluslararası işbirliği anlaşmalarıyla yabancı öğretim üyelerinin ortak akademik çalışmalar ve ders verme etkinlikleri arttırılacaktır. Sanayide uygulanan program/proje yönetimi, sistem mühendisliği, konfigürasyon yönetimi alanlarında proje temelli iş birliğine yönelik faaliyetlerin artırılacaktır” diye konuştu.
ULUSLARARASI BAŞARI ARTACAK
Uluslararasılaşma ve global görünürlüğe önem vereceklerini vurgulayan Toraman, “Mevcut durum, Times Higher Education 2024 World Ranking verilerine göre 2020 yılı itibariyle 1000+ olan sıralaması 1500+’ya gerilemiş, URAP Dünya sıralamasında 1665’den 1813’e gerilemiş, URAP Türkiye sıralamasında ise 37.’likten 41.’liğe gerilemiştir. 2020 yılı itibariyle TÜBİTAK Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksinde 40. olan üniversite sonraki yıllarda sıralamaya dahi girememiştir. Bizim hedefimiz uluslararası öğrenci sayısını %50 artırmak, yabancı öğretim üyesi sayısını iki katına çıkarmaktır. Bunun için önerilerimiz İngilizce eğitim veren program sayısını artırılacaktır. Uluslararası araştırma projelerinde yer alma oranını yükseltilecektir. Global üniversite ağlarında aktif rol alınacaktır” dedi.
ÇEVRE DOSTU ÜNİVERSİTE
Sürdürülebilirlik, Çevre dostu ve Yeşil Kampüs kavramına da büyük önem verdiklerini bildiren Toraman, “Mevcut durumda Hazineye ait arazilerde güneş enerjisi tarlası (GES) kurulması haricinde üniversitemiz kampüsünde halihazırda sürdürülebilirliğe, çevre dostu eylemlere ve yeşil kampüse yönelik projelendirilmiş bir faaliyet zinciri bulunmamaktadır. Bizim hedefimiz Yeşil Üniversite Endeksi'nde ilk 50'ye girmek. Net sıfır atık hedefli sürdürülebilir kampüs oluşturmak. Yenilenebilir enerji kullanımını %100'e çıkarmaktır. Bunun için önerilerimiz ise yeşil kampüs inisiyatifleri alınacak, Enerji verimliliği projeleri hazırlanacak, atık yönetimi ve geri dönüşüm sağlanacak, sürdürülebilirlik odaklı eğitim ve araştırma yaklaşımı benimsenecek, karbon nötr hedefleri konulacak, würdürülebilirlik odaklı yeni bölümler açılacaktır. (örneğin Sürdürülebilir Kentsel Altyapı Mühendisliği), Akıllı kampüs teknolojilerini uygulamak, İklim Dostu Kampüs projesi kapsamında net sıfır atık hedefli sürdürülebilir kampüs anlayışına uygun alt yapı ve üst yapı çalışmalarını içeren, yeşil kampüs master planı hazırlanacaktır. Bu bağlamdaki tüm çalışmalar Rektörlük bünyesinde oluşturulacak sürdürülebilirlik ofisi çatısı altında planlanacak, uygulanacak ve denetlenecektir. Üniversitemizin, Yeşil Üniversite Endeksi’nde ilk 50 içerisinde yer alması öncelikli hedefimizdir. Bu bağlamda Mühendislik Fakültesi altında Sürdürülebilir Kentsel Altyapı Mühendisliği, Çevre Mühendisliği gibi lisans programları açılacaktır. Akıllı kampüs ile sürdürülebilir, akıllı teknolojilerle uyumlu ve güvenli bir kampüs hedeflenmektedir. Teknoloji destekli eğitim modelini benimsenecek ve bu amaçla çeşitli yazılım ve donanımlar öğrenci ve akademisyenlerin hizmetine sunulacaktır” bilgisini verdi.
DİJİTAL DÖNÜŞÜM
Dijital dönüşüm ve teknoloji entegrasyonunda mevcut durumda üniversitede dijital dönüşüm ve teknolojik entgrasyona yönelik başlatılmış bir uygulama ve/veya oluşturulmuş bir proje bulunmadığını söyleyen Toraman, “Bu konuda ciddi hedeflerimiz var. Örneğin, Kampüs Altyapısının Dijitalleştirilmesinde hedefimiz 2 yıl içinde kampüsteki tüm binaların % 25’ini ve 4 yıl sonunda % 50’sini akıllı bina sistemleriyle donatmaktır. Yapay Zeka ve Büyük Veri Uygulamalarında hedefimiz 3 yıl içinde idari süreçlerin %20'sinde yapay zeka destekli otomasyon sağlamaktır. Siber Güvenlik ve Veri Yönetiminde hedefimiz 1 yıl içinde tüm akademik ve idari personelin %100'üne siber güvenlik eğitimi vermek. Dijital Okuryazarlık programlarında hedefimiz 2 yıl içinde tüm öğrencilerin ve personelin %90'ının en az bir dijital okuryazarlık sertifikası almasını sağlamaktır. Dijital Öğrenme Materyallerinde hedefimiz 1.5 yıl içinde tüm derslerin % 80'i için dijital öğrenme materyalleri oluşturmak. Akademik Veri Tabanı Erişimi: Hedef: 1 yıl içinde akademik personelin elektronik veri tabanı kullanım oranını % 50 artırmak. Dijital Araştırma Altyapısında hedefimiz 2 yıl içinde tüm araştırma laboratuvarlarının %100'ünü dijital veri toplama ve analiz sistemleriyle donatmaktır” diye konuştu.
TOPLUMLA İÇ İÇE ÜNİVERSİTE
Üniversitenin toplumsal gelişme olan etkisine dikkat çeken Toraman, “ Toplumsal Katkı ve Sosyal Sorumluluk önemli kavramdır. Halem kurumun kendi yürüttüğü sosyal sorumluluk projelerinin sayısının 2020-2022 aralığında neredeyse değişmediği, SEM, hayat boyu öğrenme merkezi vb. yıllık eğitim alan kişi sayısının dramatik bir şekilde düşü gösterdiği görülmektedir. Bizim hedefimiz toplumsal katkı ve sorumluluk anlamında şehrin en önemli paydaşı olmaktır. Bunun için şehrin ve bölgenin sorunlarına yönelik araştırma projeleri geliştirilecek. Topluma yönelik eğitim ve kültür programlarını artırılacak. Sosyal girişimcilik projelerini desteklenecek. Engelli öğrenciler için erişilebilirliği artırılacak. Mezunlarla ilişkileri güçlendirmek ve mentorluk programları oluşturulacak. Şehrin vizyonuna uygun olarak, şehrin amaçlarına katkı sağlayacak yaklaşım sergilenecektir. Şehrin temel sorunlarına yönelik mastır planları hazırlanarak karar vericilerle paylaşılacak. Ülkemizin ve bölgenin ihtiyaç duyduğu beşerî sermayeyi artırarak üniversite-sektör iş birliği modellerini destekleyen; nihayetinde ulusal, bölgesel ve küresel sorunlara duyarlı, evrensel düzeyde geleceğe yön veren, yenilikçi ve rekabetçi bir üniversite olunması temel önceliklerden olacaktır” görüşünü dile getirdi.
PROF. DR. CENGİZ TORAMAN KİMDİR?
Rektör adayı: Prof. Dr. Cengiz TORAMAN 1968, İstanbul doğumludur. İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü ve Ankara Polis akademisinden mezun olmuştur. Gaziantep Üniversitesi, İnönü Üniversitesi ve Emniyet Genel Müdürlüğünde çalışmıştır. Doktora sonrası University of Mississippi, Ohio Case Reserve University’de bulunmuştur. 14 kitap/bölümü; 77 makale (6 SSCI) ve 30 bildirisi bulunmaktadır. Dekan, MYO Müdürlüğü, Enstitü Müdür Yrd ve Anabilim dalı başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. 2016 yılında TMSF özel kayyum, ÖSYM Sınav Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, Soru bankası danışmanlığı ve 2014-15 KGK denetim standartları komisyon üyeliğinde bulunmuştur.
GÜÇLÜ EKİP
Takım arkadaşları hakkında bilgi veren Toraman, “Yönetim anlayışımız içerisinde birlikte çalışacağımız arkadaşların seçiminde sadece bilimsel kalite ve liyakat dikkate alınacaktır. Yönetimde görev almak isteyen adaylar belirlenirken onlardan “performans taahhütnamesi” istenecektir. 2+2 yıllık performans gösterge vaatleri önemli bir değişken olacaktır. Yönetimimizde izleme ve değerlendirmede performans göstergeleri baz alınacak. Düzenli raporlama mekanizmaları geliştirilecek. Geri bildirim sistemleri mutlaka kullanılacak. Sürekli iyileştirme yaklaşımı benimsenecektir” dedi.
34 YILLIK TECRÜBE
Toraman sözlerini şöyle tamamladı: “34 yıllık kamu hizmetimin, son 30 yılında devletimize akademisyen olarak hizmet ettim. Yurtiçinde ve yurt dışında farklı üniversitelerde öğretim üyesi olarak görev yaptım. ABD Başkanlığı, bölüm başkanlığı, enstitü müdür yardımcılığı, dekan yardımcılığı, MYO müdürlüğü, dekanlık, senatörlük, yönetim kurulu üyeliği gibi her kademe idari görevleri üstlenmenin yanı sıra TMSF, ÖSYM, KGK gibi önemli kurumlarımızda da görevler üstlendim. Gaziantep Üniversitemizde iki farklı fakültenin dekanlık görevlerini başarıyla yapmış, şehir ve sanayi ile barışık, Türkiye ekonomisinin dinamosu olan OSB’yi tanıyan, OSB’deki sanayicilerimizin de tanıdığı bir akademisyen olarak, ekip ruhuyla birlikte, kentle el ele Gaziantep Üniversitemizi bölgenin ve ülkemizin değer üreten, öncü, yeni nesil hedef üniversitesi yapacağız. Sonuç olarak, Gaziantep Üniversitesini iyi tanıyan biri olarak kurumun potansiyelini en üst düzeye çıkarmak, şehrimizin ve ülkemizin kalkınmasına daha fazla katkı sağlamak için var gücümle çalışacağımı belirtmek isterim. Gaziantep'in tarihi mirası ve dinamik ruhuyla, üniversitemizi geleceğe taşıyacak, bilim ve inovasyonun öncüsü bir kurum haline getireceğiz. Şehrimizin güzide üniversitesini bugünlerden yarınlara en iyi yapmak için tüm paydaşlarımızı bekliyoruz.”
Kaynak: KentHaber27.com
HABER KAYNAĞI : AIGF