Her yıl 16 Ekim’de 150'den fazla ülkede kutlanan Dünya Gıda Günü, en önemli yıllık küresel iletişim etkinliği olmasının yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) takvimindeki en bilinen uluslararası günlerden biridir. Kamudan özel sektöre, sivil toplum örgütlerinden tüm bireylere kadar çok paydaşlı bir kitlenin harekete geçirilmesi sağlanarak, güvenilir gıdanın tüm insanlığa adil bir şekilde ulaştırılmasının önemi bu özel günde bir kez daha dile getirilmektedir.
Her yıl BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 16 Ekim Dünya Gıda Gününde bir ana tema belirler. 2024 yılının teması “Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için gıda hakkı” olarak belirlenmiştir.
DAHA İYİ BİR YAŞAM VE DAHA İYİ BİR GELECEK İÇİN “GIDA HAKKI”
Dünya genelinde çiftçiler küresel nüfusun daha fazlasını beslemeye yetecek kadar gıda üretmesine rağmen açlık hala devam etmektedir. Çatışmalar, tekrarlanan aşırı hava olayları ve ekonomik durgunluklar nedeniyle yaklaşık 783 milyon insan açlıkla karşı karşıyadır. Bu durum özellikle, tarımla uğraşan ailelerden oluşan yoksul ve kırılgan kesimleri en ağır şekilde etkilemekte, ülkeler arasında ve içinde artan eşitsizlikleri yansıtmaktadır.
Hava ve sudan sonra üçüncü en temel insan ihtiyacı gıdadır. Herkes yeterli ve eşit gıdaya erişim hakkına sahip olmalıdır. Gıdaya erişim, yaşam ve özgürlük, çalışma ve eğitim hakkı gibi insan hakları içerisinde yer almaktadır.
Dünyada 3,1 milyardan fazla insan (dünya nüfusunun % 42'si) sağlıklı beslenme olanağından yoksun bulunmaktadır. Sağlıksız beslenme, günümüzde çoğu ülkede, sosyo-ekonomik sınıf farkı gözetmeksizin tüm sınıflar arasında, mikro besin eksiklikleri ve obezite gibi tüm kötü beslenme türlerinin önde gelen nedenidir. Daha kırılgan insanlar çoğunlukla temel gıdalara veya sağlıksız olabilen daha ucuz gıdalara yönelmek zorunda kalmaktadır.
Aşırı hava olayları, dünya genelindeki çatışmalar ve olumsuz ekonomik koşulların birleşiminden kaynaklanan sürüncemeli veya uzayan krizler nedeniyle açlık ve kötü beslenme daha da kötüleşmektedir. Tahminlere göre, beş yaş altındaki 148,1 milyon çocuğun (%22,3) yaşına göre boyu kısadır ve 45 milyon çocuk da (%6,8) aşırı zayıftır. Buna karşın, geçtiğimiz yıl 2,5 milyar yetişkin (18 yaş ve üzeri) aşırı kiloluydu. Bunların 890 milyonu obeziteden muzdaripti. Ayrıca 5 yaş altındaki 37 milyon çocuk da aşırı kiloluydu. Her yıl 600 milyondan fazla insan bakteri, virüs, parazit, toksinler ve kimyasallarla kontamine olmuş gıdaları tükettiği için hastalanmakta ve bu yüzden 420.000 kişi hayatını kaybetmektedir. Çatışma ve şiddet, açlığın hâlâ başlıca nedenidir. 2023 yılında, çatışmalar yaygın ve etkili olmaya devam etti ve akut açlık çekenlerin neredeyse yarısını (20 ülkede yaklaşık 135 milyon kişi) etkileyen başlıca neden oldu.
Herkesin yeterli gıda hakkına sahip olması durumunda, diğer insan haklarına ve sürdürülebilir kalkınma amaçlarına rahatlıkla ulaşabilecektir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, dünyanın her yerindeki tüm insanlar için daha eşit ve adil bir geleceğin tasarısıdır. Ve bu konuda hepimizin üstleneceği bir rol var. Tüketiciler olarak haklarımızı kullanabilir ve devletleri yönetenleri yoksullukla mücadele etmeye çağırabilir, sağlıklı gıda tercihleri yaparak bunların bulunabilirliğini artırabilir, gıda israfını azaltarak çevreyi koruyabiliriz
GIDA HAKKI, GIDA GÜVENİRLİĞİ DEMEKTİR
Gıda güvenilirliği, gıdaların insan sağlığına zarar verebilecek maddeler içermesini önleyen bilime dayalı bir disiplin, süreç veya eylemdir. Gıda üreten, işleyen, taşıyan, depolayan, hazırlayan, servis eden ve tüketen herkesin, gıdaları güvenilir tutan uygulamaları kullanması gerekir. Hükümetler mevzuatın geliştirilmesi, politikaların uygulanması, denetimlerin yapılması, yönetmeliklerin uygulanması, halkın eğitilmesi ve iletişim kurulmasının yanı sıra gıda güvenilirliğinin sağlanmasında ve acil durumlara müdahale edilmesinde kilit rol oynar.
Gıda güvenilirliği insan sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir ve insanların hayatta kalması için gerekli olan gıdalar bitki ve hayvanlardan elde edilir. Bu nedenle gıda güvenilirliği, hayvan-insan-bitki çevre ara yüzlerindeki sağlık tehditlerini önlemeye ve azaltmaya yönelik entegre bir yaklaşım olan Tek Sağlık'ın temel ilkelerinden biridir.
Etkili gıda güvenilirliği ve kalite kontrol sistemleri sadece insanların sağlığını ve refahını korumak için değil, aynı zamanda yerel, bölgesel ve uluslararası pazarlara erişimi teşvik ederek ekonomik kalkınmayı teşvik etmek ve geçim kaynaklarını iyileştirmek için de kilit öneme sahiptir.
Kaynak: mardinsoz.com
HABER KAYNAĞI : AIGF