Kirişci, okulun sera alanında inceleme yaptıktan sonra eşi Hanife Kirişci'yle beraber domates ve patlıcan hasadı yaptı.
Daha sonra okulun konferans salonunda konuşan Bakan Kirişci, salgın sürecinde bir anda üretim zincirinin bozulduğunu söyledi.
Salgın döneminde Türkiye'de çiftçilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onay ve destekleriyle üretime devam ettiklerini dile getiren Kirişci, şöyle devam etti:
"Çiftçiler Avrupa'da 'canımız kıymetli' deyip dışarı çıkmadılar, üretmediler ve üretmedikleri için raflarda olan ürünler ve üretim zincirinde de aksama oldu. Türkiye hamdolsun böyle bir süreci ne üretimine yaşattı ne de aziz milletimize yaşattı. Çok şükür biz bu sektörün vazgeçilmezliğini bilirken şimdi tüm dünya öğrendi. Tarım her şeyin başı. Cebimizdeki teknolojinin bize bir faydası yok. Paranız var ürün alamıyorsunuz. Gıda milliyetçiliği denen bir kavram çıktı. Çinliler kapıları kapattılar, Hintliler kapıları kapattılar, Ruslar kapıları kapattılar. Birçok ülke kapıları kapatarak kendi arz güvenliğini sağlama adına güvenli tuttular."
- Daha fazla üretim
Türkiye'yi 2002'de ziyaret eden turist sayısının 15 milyonken bu sayının bugün 50 milyona dayandığını, bu kişilerin ülkede üretilenleri tükettiğini dile getiren Kirişci, "Dolayısıyla bu insanları da biz doyurduk. 2023'le beraber başlayan yeni bir yüzyılımız var. Biz kendi milletimiz adına yeni yüzyıla Türkiye yüzyılı adını veriyoruz. Dolayısıyla bir yeni yürüyüşümüz olacak, yeni paradigmalarımız olacak, yeni kural ve kaidelerimiz olacak. Dolayısıyla bambaşka bir yüzyıla giriş yapıyor olacağız. Bize düşen ne? Bundan sonraki nüfus projeksiyonlarını da dikkate alarak daha fazla üretmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
Türkiye'nin 2053 yılında nüfusunun 105 milyon olmasını öngördüklerini belirten Kirişci, şöyle devam etti:
"O gün ne olur bilmeyiz. Herkes kendi evinde ocağında rahat eder ama gelip de 'sizinle olmak istiyoruz sizinle kalmak istiyoruz bizim problemimiz var' diyenler de her zaman olabilecek bir hadise. Böyle bir nüfusu doyurmak için biz de Bakanlık olarak çok dikkatli çalışmak zorundayız. Tabi Gaziantep önemli bir sanayi kenti. Artık şunu hepimizin öğrenmesi lazım. Nasıl ülkelerin kendi kendine yeterlilikleri önemliyse illerin de kendi kendine yeterliliği gündeme gelecek. Yarın bir gün insanlar 'benim ürettiğimi hiçbir yere gönderme benim ürettiğim burada kalsın.' diyecekler. 'Bu benim tüketimime yetiyor' derse biz Gaziantepliler olarak biz ne üretecektik demeyelim."
- "Üreten insan her zaman kıymetlidir"
Üreten insanların kategori olarak kendilerini dışlanmış gibi hissetmemesi gerektiğini ifade eden Kirişçi, "Siz ağasınız, paşasınız bunu hiç unutmayın. Üreten insan her zaman kıymetlidir. Biz alın teri diyoruz. Ama bir de akıl teri var. Bu işi daha öteye nasıl götürebiliriz, daha kalitelisini nasıl yapabiliriz? diye bir de akıl teri dökmemiz gerekiyor. Birim alandan daha fazla üretim daha kaliteli üretim daha sağlıklı ürünlerin üretimi gibi." dedi.
Etkinliğe, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve çok sayıda çiftçi katıldı.
HABER KAYNAĞI : AIGF