Kaliteli ve düzeyli hizmetin devamlılığını sağlayan ANKA Hastanesi uzman hekim kadrosu ile hasta haklarını koruyan, tıbbi etik kuralları çerçevesinde güler yüzlü çalışanlar ile hasta memnuniyetini sağlayan bir hastane olarak göz doldururken, son dönemlerde yaptığı başarılı operasyonlarla da dikkat çekiyor. 2016 yılının son çeyreğinde Gaziantep’te faaliyet göstermeye başlayan Anka Hastanesi, uzman hekim kadrosu, ileri tıp teknolojisi, tam donanımlı tanı merkezleri ve multidisipliner hasta bakımı yaklaşımını benimseyerek Gaziantep ve çevre illeri, yeni bir hizmet anlayışı ile tanıştırdı. Anka Hastanesi, 15 bin metrekare kapalı alanda 154 yatak kapasitesi ile tam donanımlı Genel Yoğun Bakım, Yenidoğan Yoğun Bakım, Ameliyathane, Doğumhane, Anjiyo Ünitesi son teknoloji kullanılarak hazırlanmış görüntüleme merkezi ve laboratuvar ünitesi ile hastalara kaliteli hizmet vererek insan sağlığına hizmet ediyor. Kentin ve bölgenin sağlık alanında örnek kuruluş olarak gösterdiği Özel ANKA Hastanesi’nin başarılı hekimlerinden Gaziantep Özel ANKA Hastanesi hekimlerinden Gastroenteroloji Uzmanı Doktor Ali Bilgen Yanıtladı
KARACİĞER YAĞLANMASI NEDİR? Karaciğer yağlanması ile ilgili genel değerlendirmelerde bulunan Ali Bilgen, karaciğerin vücudun en büyük iç organı olduğunu ve hayati fonksiyonlara sahip olduğunu belirtti. Bilgen, Karaciğer vücudumuzun en büyük iç organı olup hayati fonksiyonlara sahiptir. Karaciğer yağlanması, toplumumuzın yaklaşık %30 unda görülmekte olup karaciğer hücrelerinde normalden fazla miktarda (ağırlığının %5 inden fazla) yağ birikmesi sonucu oluşan durumdur. Biriken yağ miktarı arttıkça organda sinsi bir şekilde iltihaplanmaya yol açarak karaciğerin normal çalışmasını bozabilir ve karaciğer yetmezliğine, siroza hatta karaciğer kanserine neden olabilir''dedi.
TEHLİKENİN BELİRTİLERİ Uzman Doktor Ali Bilgen, genellikle aşırı kilolu bireylerde, hızlı ve kontrolsüz kilo alıp veren kişilerde bu rahatsızlığın görebileceğini anlatarak, yüksek kolesterol hastalığı olanlarda, fazla alkol kullanımında, aşırı yağlı-şekerli yiyeceklerin tüketiminde ve genetik yatkınlığı olanlarda karaciğer yağlanmasının gelişebileceğini kaydetti. Bilgen,''Genellikle aşırı kilolularda, hızlı ve kontrolsüz kilo alıp-verenlerde, diyabet (şeker) ve yüksek kolesterol hastalığı olanlarda, fazla alkol kullanımında, aşırı yağlı-şekerli yiyeceklerin tüketiminde ve genetik yatkınlığı olanlarda karaciğer yağlanması gelişebilir. Karaciğer yağlanması birçok kişide herhangi bir belirti göstermeden ilerleyebilirken halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, karnın sağ üst tarafında dolgunluk ve ağrı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. İlerlemiş karaciğer hastalarında sarılık, kaşıntı, karında ve bacaklarda şişlik, vücutta morarma gibi durumlar ortaya çıkabilir. Belirtisi olan kişilerin mutlaka Gastroenteroloji ve İç Hastalıkları uzmanına başvurması gerekmektedir. Karaciğer muayenesi sırasında karaciğerin büyümüş olması, kan tahlillerinde karaciğer enzimlerinde yükseklik saptanması ve ultrason görüntülemesi karaciğer yağlanmasını önemli ölçüde teşhis ederken ilerlemiş vakalarda transient-elastografi (fibroscan) olarak adlandırılan özelleşmiş ultrason, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans (MR) görüntülemesi ve gerekirse karaciğer biyopsisi yapılabilir''şeklinde konuştu.
KARACİĞER YAĞLANMASI NASIL ÖNLENİR Düzenli spor yapma önerisinde bulunan Ali Bilge, hazır ve işlenmiş gıdalardan uzak durulması gerektiğini ifade ederek,''Karaciğer yağlanması tedavisinde amacımız karaciğer hücrelerinde birikmiş olan yağı azaltıp normal işlevini sağlamak; kronik karaciğer hastalığı (siroz) ve karaciğer kanseri gelişmesini engellemektir
İdeal tedavide sadece karaciğerdeki yağlanmayı azaltmakla kalmayıp kalp ve damar hastalıklarının da iyileşmesine katkı sağlanır. Tedavide ise düşük kalorili ve düşük yağlı dengeli diyet, düzenli ve yeterli egzersiz (haftada 150 dk), alkol tüketimini kısıtlamak, günde 2-3 bardak kahve tüketimi, liften zengin gıdalarla beslenmek, paketlenmiş, hazır ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak önemlidir. Bugün için karaciğer yağlanmasında yükselmiş karaciğer değerlerini düşüren bir takım metabolizma düzenleyici ilaçlar, vitaminler ve besin takviyeleri olmakla birlikte karaciğer yağlanmasına özgü hem karaciğer değerlerini düşüren hem de karaciğerdeki yağlanmayı ve iltihaplanmayı iyileştiren ilaçların araştırıldığı devam eden birçok klinik çalışma bulunmaktadır.
Diyet ve egzersiz ile yeterli şekilde kilo veremeyen hastalara ise endoskopik (mide balonu, mide botoksu vb) bariyatrik ve metabolik tedaviler önerilebilir. Bu tedavi yöntemleri uygulanmadan önce mutlaka hastanın Gastroenteroloji Uzmanı, Diyetisyen, Endokrinoloji ve Psikiyatri uzmanı tarafından değerlendirilmesi gereklidir''diye konuştu.
Kaynak: KentHaber27.com
HABER KAYNAĞI : AIGF