AKCİĞER KANSERİ FARKINDALIK AYI
Kilis
Kasım Ayı ''Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı'' kapsamında, kanser konusunda halkımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek, taramanın önemini vurgulamak, erken teşhisle önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğu hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla Kilis İl Sağlık Müdürlüğü tarafından bir yazılı açıklama yapıldı.
Yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi.
‘’Dünya genelinde erkekler arasında en sık görülen kanser türü akciğer kanseri iken kadınlarda 3. sırada yer almakta ve önemini korumaktadır.
Akciğer kanseri; yapısal olarak normal akciğer dokusunda bulunan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör) oluşturmasıdır. Oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyür. İleriki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak (karaciğer, kemik, beyin vb. gibi) hasara yol açar. Bu yayılıma metastaz adı verilmektedir.
Akciğer kanseri, gerek dünyada gerekse ülkemizde kanser kaynaklı ölümlerin en yaygın nedenidir. Ülkemizde erkeklerde trakea, bronş ve akciğer kanseri (55,5/100.000 kişide YSH) en sık izlenen kanserler içerisinde ilk sırada yer alırken, kadınlarda (10,9/100.000 kişide YSH) en sık görülen 5. kanser türü olmuştur. Erkeklerde tütüne bağlı kanserler özellikle erkeklerde önemini korumaya devam etmektedir. Ancak son yıllarda
Akciğer Kanseri Risk Faktörleri
* Tütün ve tütün ürünleri kullanımı: Sigara kullanımı akciğer kanserinin en sık görülen nedenidir. Günlük içilen sigara sayısı, sigara içme süresi, sigaraya başlama yaşı (ne kadar erken başlanırsa risk o oranda artar), dumanı derin çekme, sigaranın içeriğindeki katran miktarı ile kanser gelişme riski artar. Sigara dumanında 4000’den fazla kimyasalın ve 70’den fazla kanserojen madde olduğu uzun yıllardır bilinmektedir. Sigara dumanına pasif olarak maruz kalınması da akciğer kanseri riskini arttırmaktadır. Sigaranın bırakılması durumunda akciğer kanseri olasılığı zamanla azalmakta, sigara bırakıldıktan 10-20 yıl sonra hiç içmemişlerin düzeyine yaklaşmaktadır. En önemli risk faktörü tütün kullanımı olmakla birlikte, akciğer kanserinin hiç sigara kullanmamış kişilerde de görülebileceği unutulmamalıdır.
* Asbest: Bazı toprak ve kayalarda bulunan, saç gibi ince liflerden oluşan asbest doğal bir mineral olup yanmaz ve yalıtkan özellikleri nedeniyle tüm dünyada inşaat ve bazı üretim işlerinde (gemi, izolasyon ve otomotiv) uzun yıllar yaygın şekilde kullanılmıştır. Bu tür işlerde çalışan kişilerde mesleksel olarak asbest liflerine temas söz konusu olabilmektedir. Sanayileşmiş ülkelerde maruziyet genellikle endüstriyel alanda gerçekleşirken ülkemizde daha çok kırsal kesimde çevresel temas şeklinde gerçekleşmiştir. Toprağın doğal yapısında bulunan asbest lifleri solunum havası ile alındığında akciğeri zedeler ve sonunda akciğer zarı kanseri olan mezotelyoma gelişir.
* Radon Gazı: Toprakta doğal olarak bulunan ve kokusuz radyoaktif bir gaz olan radon; bina zeminindeki çatlaklardan, bina yapımında kullanılan yapı malzemelerinden, doğalgaz ve su borularından ev içlerine sızarak görünmez bir tehlike oluşturabilmektedir. Ev içi radon maruziyetinin en önemli bileşeni binanın temelindeki toprak ve kayalardır. Tüm akciğer kanserlerinin %3 ila 15’inde sebebin tek başına radona maruziyet olduğu, sigara kullanım öyküsü bulunmayan vakalarda önemli bir kanser etkeni olduğu bilinmektedir.
* Verem hastalığı (tüberküloz): Bu hastalığın yerleştiği akciğer alanında sonradan akciğer kanseri gelişebilmektedir.
Bilindiği üzere kanser, beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalık grubudur. Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı 2020 yılı verilerine göre dünya genelinde yılda 19 milyon kişi kanser tanısı almakta ve yine takriben 10 milyon kişi bu sebeple hayatını kaybetmektedir. Hastalık; cinsiyet, dil, din, ırk ayırımı yapmaksızın tüm insanları etkilemektedir.
* Daha önceden akciğer kanseri geçirmiş olmak: Bir kere akciğer kanseri nedeniyle ameliyat olmuş veya ışın tedavisi uygulanmış olan kişilerde ikinci bir kanser gelişme riski vardır. Sigara içmek bu riski ayrıca arttırır.
ü Bazı kimyasalların uzun süreli solunması (arsenik, berilyum, kadmiyum, uranyum, vinil klorid, nikel kromat, kömür ürünleri, petrol ürünleri gibi kansere yol açan kimyasallara maruziyet).
* Radyoterapi öyküsü
* Yüksek düzeyde hava kirliliği
* Ailede akciğer kanseri öyküsü olması
Akciğer Kanseri Belirtileri Nelerdir?
En sık izlenen belirtiler:
* Geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük
*Öksürürken kan veya kanlı balgam çıkarmak
* Derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken kötüleşen göğüs ağrısı
* İştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı
* Ses kısıklığı
* Nefes darlığı
* Sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit ve/veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonları
Tanı Nasıl Konulur?
Akciğer kanserinin tanı ve evrelemeye yönelik testleri genellikle aynı zaman diliminde yapılır. Düz akciğer röntgenleri ile akciğerde kitle tespit edilen hastalarda öncelikle bilgisayarlı tomografi çekilir.
Tedavi
Hastadan hastaya farklılaşabilmekle birlikte tedavi kararında; hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının varlığı gibi birden fazla faktör etkilidir’’ denildi.
(Haber Merkezi)
HABER KAYNAĞI : AIGF