Türkiye ve Suriye karşılıklı normalleşme mesajları verirken birden süreci sabote etmeye yönelik girişimler baş gösterdi. Kayseri’de 7 yaşında Suriyeli bir kız çocuğunun 26 yaşındaki akrabası tarafından taciz edildiği iddiasıyla başlayan olaylar büyüdü. Sahabiye, Danişmentgazi, Osmanlı ve Selçuklu Mahallelerinde Suriyelilere ait yüz civarında dükkân, ev ve araç kundaklandı. 14 polis yaralandı. 67 kişi gözaltına alındı. Akli dengesinin yerinde olmadığı belirtilen tacizci tutuklandı. Mahkeme yayın yasağı getirdi.
KAYSERİ'DE GEZİ'NİN BİR BENZERİ SAHNEYE KOYULDU
Kayseri Danişmentgazi Mahallesi’nde önceki akşam saat 21.00 sıralarında Suriye uyruklu I.A., akrabası olan 7 yaşındaki kız çocuğunu taciz ederken yakalandı. Olay sonrası çevredekiler I.A’yı linç etmeye çalıştı. İhbar sonrası olay yerine gelen polis ekipleri zırhlı araca bindirdikleri I.A’yı gözaltına aldı.
Ancak bazı çevreler, sosyal medyaya daha önce İstanbul Esenyurt’ta Suriyelilerin kendi arasında yaptığı kavganın bir videosunu yükleyerek, “Bir grup Suriyeli genç, Türk genci sokakta vahşice dövdü” söylentisi yaydı. Bunun üzerine bir anda yüzlerce kişi sokağa döküldü. Suriye uyruklulara ait iş yeri ve araçlara zarar verildi. Polise de saldıran kalabalık grup, şüpheliyi linç etmeye kalkıştı. Bu sırada gruba TOMA araçları ile müdahale edildi. Olaya müdahale eden 14 polis memuru ve 1 itfaiye eri yaralandı. Olaylara karışan 67 kişi gözaltına alındı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ise olayla ilgili, “Mağdur çocuk, kardeşleri ve anne emniyetteki işlemlerin ardından devlet korumasına alınmıştır” açıklamasını yaptı. Taciz olayını gerçekleştiren I.A. adlı Suriyeli şüpheli tutuklandı.
O MASKELİ KİŞİLER KİM?
Sığınmacı karşıtı siyasi yapılar ile FETÖ ve PKK olayları körüklemeye çalıştı. Gece boyunca hükûmet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı sloganlar atıldı. İsrail istihbaratı MOSSAD’a yakın hesaplardan Erdoğan aleyhine çirkin mesajlar yazıldı. Olaylara sebebiyet veren taciz görüntüsü 20.00 sularında belirli hesaplar tarafından ‘hükûmete isyan’ başlığıyla servis edildi. Millî Beka, Vatan Savunması gibi isimlerle kurulan WhatsApp gruplarının daha önceden hazırlanan ve tamamı montaj ve Türkiye ile ilgisiz görüntülerden oluşan tahrik videolarıyla öfke alevlendirdi. Olay mahallinde İstanbul plakalı bazı minibüslerin görüldüğü, bu araçlardan inen maskeli şahısların, topluluğu belirli merkezlere yönlendirdiği ve bazı dükkânları ateşe vererek olay yerinden ayrıldığı belirtiliyor. Taciz görüntüsünü kimin ne amaçla çekip servis ettiği belirlenemedi. İlk dakikalardan itibaren sabotaj araç-gereçlerinin kullanılması olayların planlı olduğu şüphesini artırdı. Bazı WhatsApp grupları üzerinden organize olan provokatörlerin daha büyük olaylar için “maskelerinizi hazırlayın” diyerek çağrı yaptığı belirlendi.
BATILILAR KIŞKIRTIYOR
Diğer yandan eş zamanlı olarak sınırın Suriye tarafı da hareketlendi. El Bab, İdlib, Cerablus, Afrin gibi merkezlerde bazı provokatör gruplar, Türk tırlarına ve resmî araçlarına saldırı yaptı, askerî bölgelere yürümek istedi. Azez kapısında Türk bayrakları indirildi. Gazetemiz olayların arkasında kirli parmaklar bulunduğuna yönelik bilgiye ulaştı. Erdoğan-Esad görüşme trafiği ve son olayları bahane eden İsrail, Fransa, ABD, İngiltere gibi ülkelerin Suriyeli muhalif gruplarla temas kurmaya çalıştığı ortaya çıktı. Gazetemize konuşan bir SMO Komutanı, “Körfez ülkeleri üzerinden bazı SMO komutanları ile konuşmaya çalışan Batılı ülke temsilcileri bize ‘Namlulularınızı Türklere çevirin her türlü desteğe hazırız mesajı’ yolluyor. Suriye içerisinde bazı aktif STK’ları da tahrikler için kullanıyorlar. Bizi Türkiye’ye karşı kışkırtarak Türk askerinin çekilmesini sağlamaya ve sahayı PKK’ya teslim etmeye çalışıyorlar. Türkiye’de sahnelenen provokasyon anında Suriye’de de karşılık buluyor. Büyük vaatler, makam ve para tuzakları ile hem sivil hem de silahlı grupları etkilemeye kalkışıyorlar” bilgisini verdi.
ZAMANLAMA MANİDAR
Uzmanlar tam da Esad-Erdoğan görüşmesinin konuşulduğu günlerde yaşanan olayların manidar olduğunu belirtti. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Erdem, “Kayseri’de sergilenen provokasyonun bir süredir dillendirilen erken seçim tartışması ve Esad ile görüşme takvimi ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Hem iç politik düzlemde yeni bir tartışma alanı oluşturmak hem de uluslararası alanda Türkiye’yi zor duruma düşürmek için düğmeye basıldığı görülüyor. Gazze’de verilen mücadeleyi ve Siyonist rejimin insanlığa karşı işlediği suçları gölgede bırakacak bir gelişme hesabı yapılıyor. Türkiye’nin 12 yıldır ev sahipliği yaptığı geçici koruma altındaki Suriyelileri tebessüm ve huzurla gönderme projesi böyle provokasyonlarla sabote ediliyor” dedi.
DERT BAŞKA
Olayın herhangi bir adalet arayışından ziyade toplumu ayrıştırmak ve kaos zemini oluşturmak amacı taşıdığını belirten Prof. Dr. Bedri Gencer de “Halep, Humus, Dera, Şam bize uzak diyarlar değil. Daha 100 yıl önce Osmanlı vilayetleriydi. Şimdi o illerden bize sığınan insanlara yönelik estirilen şiddet hiçbir biçimde adalet arayışı değil. Bizi planlı ve vahim bir sosyal gerginliğe itiyorlar. Millî bağları gevşeterek bizi büyük çaplı çatışmaların girdabında boğmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ SURİYE'YE TAKVİYE GÜÇ GÖNDERDİ
El Bab ve Azez’de, terör örgütü yandaşları Türk tırlarına ve PTT binalarına saldırdı. Karakoldan Türk bayrağını indirip parçalayan grup daha sonra görevlilere de taşlı saldırıda bulundu. Bayrağımızı indirmeye çalışanlardan bir provokatör ayağından vuruldu. TSK bölgeye takviye kuvvetler gönderirken sınırdaki güvenlik en üst seviyeye çıkarıldı.
PROVOKASYONA MALZEME EDİLMESİ ÇOK YANLIŞ
Dışişleri Bakanlığı, Suriye’deki münferit saldırılarla ilgili yazılı açıklama yaparak, Türkiye’nin Suriye halkının esenliği için gösterdiği çaba ve ilkeli duruşunun her türlü provokasyonun üzerinde olduğu hatırlatıldı. Açıklamada “Devletimizin adli süreçleri işlettiği bir suçun ardından yaşanan hadiselerin sınırımız ötesinde provokasyonlara malzeme edilmesi yanlıştır” ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: KentHaber27.com
HABER KAYNAĞI : AIGF