?>

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz" derken, Rusya lideri Putin'in Esad ile görüşmeye olumlu baktığını da söyledi.

Politika - 2 yıl önce

AB Dış İlişkiler Temsilcisi Josep Borrell'in açıklamalarını da eleştiren Erdoğan, "Sen nasıl olur da kalkarsın bizim Rusya'yla ilişkilerimizi yaptırımlar içerisinde değerlendirirsin" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın da katılacağı zirve teklifine Rusya lideri Vladimir Putin'in olumlu baktığını söyledi.  Kazakistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, 6 yaşındaki çocuğun istismara uğramasına da değindi. CHP'nin konuyla ilgili tavrını eleştiren Erdoğan, "Sabiyi savunma noktasındaki olayı istismardan başka bir şey değil" dedi.  Cumhurbaşkanı'nın gündeminde anayasa değişikliği teklifi de vardı. Teklife muhalefet partilerinden de destek beklediğini belirten Erdoğan, "Kutsalımız olan aileyi dışlayacak bir parti göremiyorum" ifadelerini kullandı. Erdoğan, geçen hafta seçimleri işaret ederek yaptığı "Kendi adımıza son defa" açıklamasının da siyaseti bırakma anlamına gelmediğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkmenistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere değerlendirmesi şöyle: Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları Üçlü Zirvesi’ne iştirak etmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz Avaza ziyaretimizi başarılı bir şekilde tamamladık. Bu tarihi zirveyle birlikte üç kardeş ülke olarak yeni, önemli ve işlevsel bir süreci başlatmış olduk. Diğer bölge ülkeleriyle daha önce tesis ettiğimiz platformlara bir yenisini ekledik. Birbirlerini tamamlayıcı nitelikteki bu mekanizmalarla bölgesel refah, istikrar, kalkınma ve barış çabalarına katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Avaza Zirvesi’nde de bu adımlara yönelik kararlar aldık. İlişkilerimizi her alanda geliştirme ve iş birliğimizi derinleştirme konusundaki kararlılığımızı teyit ettik. Bu bağlamda, başta enerji ve ulaştırma olmak üzere, önümüzdeki dönem için işbirliği alanlarını tespit ettik. Özellikle Türkmen gazının Hazar Denizi üzerinden Türkiye’ye, ardından da Avrupa’ya nakli konusunu etraflıca ele aldık. Bölgesel ve küresel gelişmeler Hazar Geçişli Orta Koridor’un önemini artırdı. Esasen biz, Koridor’un ehemmiyetini yıllar öncesinde kavrayarak, bu istikametteki altyapı çalışmalarımızı süratle hayata geçirmiştik. Zirve toplantımızda Orta Koridor’un geliştirilmesine yönelik müşterek irademizi liderler olarak bir kez daha vurguladık. Bu vesileyle ayrıca, üç ülke arasında enerji, ulaştırma, ticaret, gümrük, bilim, eğitim ve kültür alanlarında iş birliğini güçlendirecek 5 anlaşmaya imza atıldı. Ayrıca, Ortak Bildirimizi de yayınladık. Tabii ki bölgesel ve küresel meseleler hakkında da görüş alışverişinde bulunduk. Türk dünyasında iş birliğinin daha da derinleştirilmesi noktasında hemfikiriz. Ortak tarih, kültür ve dil paydasında bütünleşme gayretlerimizin bir tezahürü olan Türk Devletleri Teşkilatımız çerçevesindeki ilişkilerimizi kuvvetlendirme konusunda mutabık kaldık. Bölgesel ve küresel enerji, ulaştırma ve ticaret altyapılarının geliştirilmesinde anahtar konumundaki üç ülkeyi bir araya getiren Zirve mekanizmasının sürekliliğini özellikle önemsiyorum. Avaza’da Türkmenistan Devlet Başkanı Sayın Serdar Berdimuhamedov ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’le ikili ilişkilerimizi de ele aldığımız verimli görüşmeler gerçekleştirdim. Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Kadirli Doğanım Sayın Gurbangulu Berdimuhamedov’u da kabul ettim. Zirvemizin ve görüşmelerimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. SORU: (SÜMEYYE CEYLAN) Son yıllarda Türk dünyasının birlik ve beraberliğinin yeni bir siyasi ufuk haline geldiğini, yapılan ziyaretler ve atılan somut adımlarla da görüyoruz. Geleceğe yönelik birlik ve beraberliği geliştirecek farklı adımların atılması bekleniyor mu? Atılan bu adımlarla bu noktada sağladığımız gelişmeler her alanda hamdolsun olumlu sinyaller vermeye devam ediyor. Kaldı ki burada Hazar'a kıyıdaş olan ülkeler -Rusya ve İran hariç- zaten Türk Devletleri Teşkilatı’nda da bir aradalar. Bir arada olan bu ülkeler birbirleriyle olan münasebetlerini gayet sıkı tutuyorlar. Bunların içerisinde Türkmenistan daimî üye değildi, şu anda daimî üyeliği de bundan sonraki süreçte gündemde. Ama gözlemci üye olarak son bir araya gelişimizde, hatta İstanbul zirvesinde başlayan süreçte ve sonrasında Semerkant’ta bu yeni bir noktaya geldi. Artık bundan sonraki süreç, Türkmenistan’ın da burada daimî üye olması sürecidir. Bunların hepsi zaten olumlu adımların, olumlu gelişmelerin bir tezahürüdür. SORU: (HAKKI ÖCAL) Türkmenistan'ın dünyanın dördüncü büyük doğal gaz rezervine sahip olduğu söyleniyor. Bunun önce Türkiyeye sonra Avrupaya akması iş birliği açısından nasıl bir gelecek vadediyor? Nasıl değerlendiriyorsunuz? Sayın Putinin açtığı davet nasıl bir yere doğru gidiyor şu anda? Tabii Sayın Putin’in özellikle de Türkmenistan’la olan münasebetleri gayet ileri bir konumdaydı. Türkmenistan gazından o da istifade ediyordu. Tabii şu anda yeni bir süreç başladı. Bu yeni süreçte Rusya gazını Avrupa'ya satmada Putin’in eski rahatlığı yok. Böyle bir durum şu anda söz konusu değil. Şu anda Türkmenistan'ın böyle bir imkânı var. Ama Türkmenistan’ın da bu doğal gazını Avrupa'ya acaba direkt kendisinin satma şansı var mı yok mu diye baktığımız zaman, bu konuda tabii Türkiye, Türkmen gazının Avrupa'ya satılabilmesi noktasında önemli bir hub. Gerek Rus doğal gazının bizim üzerimizden Avrupa'ya satılması noktasındaki son gelişmeler gerekse şu anda Türkmen gazının yine bizim üzerimizden satılabilmesi olayı da tabii önemli bir adım olacak. Ancak burada atılması gereken bir adım var. O da nedir? Şu anda Hazar’a kıyıdaş olarak Türkmenistan’ın Azerbaycan’la bu işi çözmesi konusu var. Şu anda görüşmeler devam ediyor. Bugün bizimle beraber yapılan görüşmelerde olumlu bir noktaya geliniyor. Bu olumlu noktada da tabii bu işin üç boyutu gözüküyor. Bir, Azerbaycan ve Türkmenistan bu adımı atarken bu işin mali boyutunu kim, ne kadar üstlenecek? Azerbaycan ve Türkmenistan’ın bu konuda bu işi paylaşmaları gerekiyor. Hatta bu konunun içinde Türkiye olarak biz de eğer yer alacaksak bizim de bu konuda bir mali külfeti üstlenmemiz lazım. Yok, Avrupa Birliği de bu işin içinde yer alacaksa Avrupa Birliği de ne kadarını üstlenecek? Şimdi bugün biz bir karara vardık. Bu kararda da üç ülke, Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan enerji bakanları süratle bir araya gelmek suretiyle bu konunun etraflıca detaylarını konuşacaklar. Enerji Bakanımıza “Gerek Azerbaycan'daki muhatabınla gerek Türkmenistan’daki muhatabınla görüşmek suretiyle hiç gecikmeden bir ay içerisinde bu işi bir neticeye bağlayacaksınız” diye talimat verdim. Onlar neticeye bağladıktan sonra da biz görüşmelerimizi yapacağız. 2023’ün başında da Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Bey inşallah resmi ziyaretini bize yapacak. Orada da bu işin noktasını inşallah koyacağız. Aynı zamanda İlham Bey’le de bunları görüşeceğiz. Süratle bu adımı atıp inşallah bu süreci kolaylaştıracağız. Avrupa Birliği noktasındaki konuları ondan sonra görüşeceğiz. TANAP bütün hacmini doldurmuş durumda; 32 milyar metreküp. TAP, 6 milyar metreküp; o da böyle bir konumda. Dolayısıyla şimdi arkadaşlarımız yeni bir hattın kurulup kurulmaması konusunda bununla ilgili çalışmaları yapacaklar ki ona göre adımlar atılsın. Bunu biz tabii üç lider aramızda görüştük. Ama şimdi bu işin teknik alt yapısını, maliyet boyutlarını, hepsini görüşmek suretiyle biz geleceğe yönelik adımı da atmış olacağız. SORU: (DİCLE CANOVA) Pazar günü Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiniz. Orada Suriye başlığı adı altında Soçi Mutabakatını hatırlattınız. Sonrasında Putin'in Orta Doğu Temsilcisi, Türkiye ile görüşmeler devam edecek dedi ve Bir kara operasyonu yapılmaması yönünde ikna çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadesini kullandı. Siz de Ankara'dan buraya gelmeden evvel dediniz ki Birlikte karar ve uygulama noktasında destek istedik.” Şimdi bu kapsamda acaba ortak bir operasyon veya ortak bir çalışma mekanizması mı söz konusu olacak? Nedir bu birlikte karar ve uygulama? Burada her ikisi de hatta şu anda belki gündemde olmayan ama daha sonra gelişmelerle gündeme gelebilecek birçok başlık söz konusu. Ama dikkat ederseniz bir şeyi daha açıkladım. O da şu; biz şu an itibarıyla Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz. Bunun için de önce istihbarat örgütlerimiz bir araya gelsin, ardından savunma bakanlarımız bir araya gelsin, daha sonra dışişleri bakanlarımız bir araya gelsin. Onların yaptığı görüşmelerden sonra da biz liderler olarak bir araya gelelim. Bunu da Sayın Putin’e teklif ettim. O da buna olumlu baktı. Böylece bir dizi görüşmeler zincirini başlatmış olacağız. Süratle adım atılması gereken bir diğer konu daha var. O da nedir? Terör örgütleri Suriye'de, özellikle Suriye

Kaynak: KentHaber27.com

HABER KAYNAĞI : AIGF
Haftanın Öne Çıkanları
İlgili Haberler
Günün Manşetleri